Yerli Kliplerimizin Vazgeçilmez Klişeleri


Malum geçen hafta mtv video müzik ödülleri olmuştu. Her zaman olduğu gibi bu yıl da görkemli bir şekilde, tüm dünyaya farkını bir kez daha tanıtan bir ödül gecesi oldu. Her şeyden önce bayanların şıklığı, bayların da yakışıklılığı konuşuluyordu. Önce herkes birer birer şarkılarını bin bir özenle kostümler ve dekorlarla yeniden seslendirdiler. İzleyen herkese lezzetli bir müzik ziyafeti sundular. Bizim yalnızca Eurovision için görmeye alıştığımız ve uğraştığımız bu çabayı onlar bunu her sene aynı özen ve özveriyi koruyarak uyguluyorlar. Yerli kliplerimize bakacak olursak kıyas bile yapılamayacak kadar uçurumdayız.
Bizim yerli kliplerimizdeki bilindik klişe sahneler artık göze batmaya başladı. Peki bu klişeler neler:
Kazalar:
Acıtasyon, dram, göz yaşı veya entrikalı sahnelerin olmadığı bir klip yok gibi bir şeyken bazı sahnelerde ise trafik kazaları sokuşturulmaya ve hastanede baş ucu beklemeleri olmaya başlandı. Sinan Akçıl-Dev Dalga buna örneklerden biri oldu son günlerde. Önceden Rafet El Roman başı çekerdi. O da artık ülkelere seyahat ederek bu zinciri kırdı.

Ülkeler:
Artık sanatçılarımız sermayesini greenbox‘a yatırım yapıp sallanarak klip çekme işini geçti. Bunun yerine ufak bir gezintiyle birlikte “hadi bir durup klip’te çekelim” dercesine her bir ayrıntıyı her tarihi alanı ve eğlence mekanını sığdırmakla büyük bir iş başardıklarını sanıyorlar. Sevgilisi olarak eşlik etsin diye de yanında bulundurulan kız veya erkeklerin fazla güzel oluşu. Rüzgara karşı saçını savurması geriye doğru dönüp bir bakış atması. Erkeklerin de elleri cepte cool yürüyüşleri hep sıradan hep sıradan olmaya başladı. Buna Ferhat Göçer, Emir, Hande Yenerve Sıla gibi isimlerin dahil uyguladığı klipler bunlar.

0 yorum:

Yorum Gönder